35,9976$% 0.22
37,2320€% -0.56
44,6905£% -0.07
3.307,64%0,36
5.433,00%0,24
21.665,00%0,23
Doğduğu günden başlayarak çocuğun kişiliği önce ailesi, sonra okul ve yaşadığı
çevredeki insanlar tarafından şekillendirilmektedir. Kişiliğin temelleri ilk 5-6 yılda aile ocağında atılmaktadır. Bu nedenle çocuğun kişiliğinin gelişmesinde birinci derecedeki sorumluluğu anne-baba yüklenmektedir. Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde sosyal çevre içinde
en etkili olanı aile çevresidir.
Ailede anne-babanın, çocuğa karşı olan tutum ve davranışları, çocuğun kişiliğini
biçimlendirmede önemli bir etkiye sahiptir Çocuk, anne-babasını gözleyerek, onları model alarak ve taklit ederek gelişir.
Ailede çocuklarla, ebeveyn ilişkisinde temel belirleyici faktör anne ve babanın tutum ve
davranışlarıdır. Anne ve babanın çocuklarına karşı sergiledikleri davranış şekilleri, olaylar karşısında sergiledikleri tutumlar, anne ve baba ile çocuk arasındaki ilişkinin yönünü ve şeklini belirler. Psikolojisi düzgün, ruhi yapısı sağlam, karakteri olumlu yöne doğru kanalize
edilmiş çocuk yetiştirebilmek için anne ve baba tutumları çok ama çok önemlidir.
Anne ve babası ile sağlıklı bir ilişkiye sahip, iletişimi düzgün çocukların genel
özelliklerine baktığımızda, düşüncelerine ket vurmayan, düşündüğünü uygulayabilen, özgürce kararlara alabilen, özgüveni son derece yüksek, bireysel anlamda hoşgörülü, sosyal bilinci yüksek bireyler olarak yetişirler.
Anne ve babalar tarafından çocuklara karşı sergilenen tutumları sınıflandırmak ve
kategorilere ayırmak gerekirse, temel olarak şu şekilde özetlenebilir.
1 İlgisiz( Serbest/Kaygısız/Reddedici) Anne Baba Tutumu:
Bu tutum, çocuğa karşı ilgisiz, çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarına karşı duyarsız, sevgi ve şefkati yetersiz, kontrolü gevşek anne baba tutumudur. Bu tür ailelerde disiplin yok denecek kadar gevşektir. Çocukları yönlendirme ve kontrol söz konusu değildir. Çocukların
davranışları sınırlandırılmaz. Çocuklar kendi hallerine bırakılmıştır.
Anne baba umursamaz bir tutum içindedir. Çocuk ilgi ve sevgiden yoksundur. İlgisiz ve kayıtsız anne-baba, çocuğu kendi başına yalnız bırakır, onun ihtiyaçları görmemezlikten gelir. Çocuk ile anne-baba arasında iletişim kopukluğu söz konusudur, çocuk ailede dışlanır. Çocuğun ailede dışlanması, istenilmemesi, sevilmemesi ve ilgisiz kalınmasına birçok psiko-sosyaI nedenleri vardır. Çocuğun kişiliği üzerinde en çok olumsuz etkiler bırakan anne-baba
tutumu, çocuğa karşı ilgisiz ve sevgisiz davranmadır. İlgisiz veya gevşek anne-baba tutumu, çocukların kin, düşmanlık ve endişe duygularına kapılmasına neden olmakta; kavgacı, isyankar, saldırgan ve suç işlemeye eğilimli olabilmektedir. Ayrıca, ilgisiz anne-baba tutumu çocuğun kendine güvensiz ve olumsuz bir benlik kavramı geliştirmesine neden olmaktadır
ilgisiz çocuk, kendini boşlukta hissedip, kendi kendini yönlendiremeyebilir. Başıboş olarak kendine ve çevresine zararlı hale gelebilir.
Çocuğun Özellikleri
ortaya çıkabilir
2 Aşırı Koruyucu (Müdahaleci) Anne Baba Tutumu:
Çocuğun her zaman, her an kontrol altında tutulduğu, aşırı ilgi ve alaka gösterildiği, zarar gelebilir endişesi ile gündüzleri bile sokağa çıkması bile istenmediği veya kısıtlandığı aile tipidir. Bu tip ailelerde yetişen çocuklar, aileye aşırı bağımlı, özgüveni olmayan, duygusal açıdan zayıf, sıkıştırıldığında başkalarına suç atabilecek yapıda olabilmektedirler. Bu bsğımlılık hali genelde ömür boyu sürmekte ve ailesinden gördüğü şeyleri eşinden de kendini beklemektedirler.
Çocuğun Özellikleri
3 Otoriter (Yetkeci /Baskıcı) Anne Baba Tutumu:
Aile katı, kuralcı ve disiplinlidir. Anne /baba veya her ikisinin de otoriter tutumu
karşısında, çocuk nazik, dürüst, disiplinli, yardımsever ve dikkatli olmasına rağmen, ürkek, çekingen, kendine güveni olmayan veya çok zayıf, başkalarının etkisi altında kalabilen, duyarlı, korkak, kendi başına iş yapma yeteneği gelişmemiş bir yapıya sahip olabilirler.
Aşırı otoriterler katı tutum, çocuğu bunalımlı, ürkek ve korkak bir kişi olarak
yetiştirmektedir. Bu tutum altında büyüyen çocuklar, diğer insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedirler. Çocukta aşağılık duygusu gelişebilmekte ya da isyankarlık görülebilmektedir.
Çocuğun Özellikleri
4 Demokratik (Eşitlikçi) Anne Baba Tutumu:
Çocuklarını seven ve benimseyen, ilişkileri sevgi ve saygıya dayanan, sorunları konuşup danışarak çözümleyen anne-babalardır. Bu tutuma sahip anne-babalar, çocuklarına karşı hoşgörü sahibi, çocuklarını destekleyen, bazı sınırlamalar dışında isteklerini diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin verirler, Ailede gerginlik yerine, ılımlı, sıcak bir hava
vardır. Çocuklara söz hakkı tanınmıştır. Ailede belli kurallar vardır. Ancak, bu kurallar dayakla, baskıyla, korkutmayla sürdürülmez; gönüllü benimsenmesi söz konusudur. Amaç çocuğu sindirmek değil, sorumluluk duygusu kazandırmaktır, Demokratik aile ortamında güven verici, destekleyici ve normal sınırlar içinde hoşgörü vardır. Çocuğun duygu ve
düşüncelerine saygı duyulur. Çocuğun da ailede söz hakkı vardır. Ailede çocuğa değer verilir.
Çocuk olduğu gibi kabul edilir. Çocuk, en az anne-baba kadar ailenin değerli bir üyesidir. Çocuk yeterli sevgi ve şefkat görür. Çocuğun ilgisi, ihtiyaç ve yetenekleri göz önünde tutulur. Anne-baba, çocuğun kendini gerçekleştirmesine ve bağımsızlık kazanmasına yardımcı olur. Böylece çocuk, kendi kararlarını kendisinin vermesi alışkanlığını kazanır. Demokratik aile ortamında yetişen çocuklar, girişim yeteneğine sahip olurlar. Kendine güvenli, kendi kendine karar verip, sorumluluk taşımasını öğrenirler. Kendi kendini yönetebilen, iç kontrole sahip bir
insan olur. Sağlıklı ve dengeli bir kişilik geliştirir. Çocuklarda, olumlu duygusal, sosyal ve zihinsel gelişmeye yol açar.
Çocuğun Özellikleri
AİLELERE ÖNERİLER
#) Çocuğunuzun yanında eşinizi asla kötülemeyin ve eleştirmeyin; anne baba eşlerine olan kızgınlık, kırgınlık eleştiri içeren davranış ve sözlerini çocukların yanında yapmayalım. Kendi
kırgınlığınıza çocuklarımızı ortak etmeyin. Çocuk anne babanın birbirlerini kötülemesini, eleştirmesini istemez, birbirlerini sevip beğenmesini ister.
Kızgınlık anında annen-baban beni üzmek için yapmadı, kötü bir niyeti yoktu diyebiliriz.
beklediğinizin ne olduğunu söyledikten sonra; onunda beklentisinin başka olduğu-nu bildiğinizi ve bu yüzdende oturup her iki tarafında istediğinin olabileceği ortak bir çözüm bulmaya çalışın.
İzlemeyin, gazete okumayın, başka işlerle meşgul olmayın. Konuşurken göz teması kurun, çocuğun yüzüne bakın, aynı hizada olmaya dikkat edin.
çalışmıyorsun, sorumsuzsun (sen dili) yerine çalışmadığın zaman ben üzülüyorum, çünkü hak etmediğin halde kötü not almış oluyorsun (ben dili) kullanılmalıdır.
değil.
Çocuklarınızı koşulsuz severseniz, onlara da hem kendilerini hem de insanları koşulsuz
sevmeyi öğretirsiniz.