34,2615$% 0.04
37,6343€% 0.07
44,9019£% 0.12
2.879,65%-1,02
4.917,00%-0,78
19.607,00%-0,77
(UZMAN DOKTOR DEMET SERGİN’İN KALEMİNDEN)
Hayatın anlamı nedir? Mesele sadece daha uzun yaşamak mı, yoksa daha yüksek bir amaç mı aramalıyız?
Japonlar genel olarak dünyanın en uzun ve en sağlıklı yaşayan insanlarıdır. Dünyanın en yaşlı yaşlanan ülkeleri arasında gösterilen Japonya’da, kadınların ortalama yaşı 87,74 ve erkeklerin ortalama yaşı 81,64 olarak kayıtlarda yer alıyor. Resmi verilere göre, Japonya’da 100 yaş ve üzeri insan sayısı 52 yıl üst üste artış göstererek 90 bin 526’ya ulaştı. Türkiye’de ise yaşlı nüfusun yüzde 0,1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2021 yılında 5 bin 859 olarak saptandı.
Japonya’da yaşamı uzatan ve sağlıklı kılan özel bir sır olduğu fikri çok eskiden beri dile getirilmektedir. Bu sır; hayata karşı takınılan bütünsel bir tavrın neticesidir ve merkezinde de nagomiyi barındırır. Japonların sağlıklı olması, esasen nagomiden kaynaklanır. Bilim ve teknolojideki yenilikler ve gelişmeler, yaşam koşullarının iyileşmesi ortalama yaşam süresini pek çok modern ülkede uzatmıştır. Bu gelişmelere ek olarak bir de sağlığın nagomisi vardır ki o, kişinin esenliğinin pek çok farklı unsura bağlı olduğuna ve bu unsurlar arasında denge kurmanın sağlığı korumak için elzem olduğuna dair farkındalıktır.
Mens sana in corpore sano (sağlam kafa sağlam vücutta bulunur) deyişi bize hem zihnimizin hem de bedenimizin önemini, birinin sağlığının diğerine bağlı olduğunu hatırlatır. Zihni aktif tutabilmek, yeni koşullara uyum göstermesini sağlamak genç kalmanın en önemli unsurlarıdır. İnsanların geneli, özellikle de yaşlılar yeni koşullara uygun bir hareket planı oluşturmak yerine her zaman yaptıkları eylemleri tekrarlamak isterler. Ancak kökleşmiş alışkanlıklar geliştirmiş beynin artık daha fazla düşünmesine gerek kalmaz. Beyin otomatik olarak kökleşmiş alışkanlıklar için gerekli eylemlerin yerine getirilmesini sağlar. Bu durum rutine yapışıp kalma eğilimi yaratır. Bunu kırmanın tek yolu beyni yeni bilgilerle tanıştırıp, yeni bilgilerin gerektirdiği eylemleri yapmaktır.
Hayatınızdaki farklı etkenleri dengeye oturtmak sağlığın nagomisine dair önemli bir ilkedir. Bir başka önemli unsur da arzularımızın bilincine varmaktır. İkigai kavramı sağlığın nagomisiyle yakından ilgilidir. Daha kavramsal düzeyde ise ikigainin özü, kişinin çevresindeki insanlarla ve kendiyle olan ilişkilerindeki esneklik ve kapsayıcılıkla ilgilidir.
Macar psikolog Mihaly Csikszentmihalyi “akış”, yani kişinin bir konuya odaklandığında içinde bulunduğu zihin yapısı üzerinde çalışır. Akışta olduğunuz zaman maksimum performans gösterir, neyle meşgulseniz onu en iyi şekilde yaparsınız. Zamanı ve kendinizi unutursunuz. Akışta olduğunuzda, yaptığınız şeyle bir olursunuz. Kişinin yaptığı şeyle bir olması ikigainin ve sağlıkta nagominin en önemli özelliğidir.
Yeterince dinlenmek, dengeli beslenmek, düzenli ve orta derecede egzersiz yapmak, arkadaşlıklarımızı beslemek sağlıklı olma denkleminin parçalarıdır. Fakat asırlık insanların her yeni günü yaşamaya devam etmelerini sağlayan ikigaileri vardır. İkigaimiz içimizdeki derinliklerde saklıdır ve onu bulmak sabırlı bir arayış gerektirir. Net bir şekilde belirlenen ikigai hayatımıza tatmin, mutluluk ve anlam getirir.
Biraz çaba ve rutin yaşamımızda birkaç değişiklikle yaş alırken genç kalmayı başarabiliriz. Bunun için :
İkigainizin ne olduğunu bulun. İşiniz dışında sizin hayata tutunmanızı sağlayan ve yapmaktan huzur, mutluluk duyduğunuz eylemin ne olduğunu belirleyin (örneğin: yazı yazmak, çiçek yetiştirmek, yemek yapmak, evcil hayvan bakmak….vb. )
Stresi azaltmak için farkındalık yaratın. Tepkilerimizin tamamen bilincinde olmak için onları fark etmeliyiz. Bu şekilde, şimdi ve burada olan anla temas kurarak düşüncelerimizi kontrol edebiliriz.
Çok oturmak yaşlandırır, aktif kalın. Her gün en az 20 dakikalık yürüyüş yapın.
Ağırdan alın. Aceleci olmak yaşam kalitesi ile ters orantılıdır. Telaşı arkanızda bıraktığınızda , yaşam ve zaman yeni bir anlam kazanır.
Sosyal etkinliklere veya serbest zaman etkinliklerine katılın, arkadaşlıklarınızı canlı tutun.
Dengeli beslenin.
Düzenli uyuyun.
Çocuklarla zaman geçirin.
Evcil hayvanlara vakit ayırın.
Gülümseyin.
Doğayla bağlantı kurun.
Teşekkür etmeyi unutmayın.
Anın değerini bilin. Geçmişten pişmanlık duymayı ve gelecekten korkmayı bırakın. Sahip olduğunuz tek şey bugün. Hatırlamaya değer kılın.
Zararlı alışkanlıklarınızı tespit edin ve bunları daha pozitif alanlara dönüştürebilmek için günlük rutininizi yeniden düzenleyin.
İhtiyacımız olan melatoninden mahrum kalacağınız her şeyden uzak durun. Güçlü bir antioksidan olan melatonin daha uzun yaşamamızda rol oynar. Bağışıklık sistemimizi güçlendirir, kansere karşı koruyucu bir unsurdur, doğal insülin üretimini destekler, Alzheimer hastalığının başlangıcını yavaşlatır, osteoporozu önlemeye yardımcıdır. Tüm bu nedenler melatoninin genç kalmak için önemli bir unsur olduğuna dikkat çeker.
Bedeni genç tutmanın sırrı zihni aktif tutmaktır. Yaşamlarımız süresince zorluklar karşısında yılmamak ikigainin ana unsurudur.
Acele etmeden yaşayın.
İyimser olun.
Yaptığınız işe tutkuyla sarılın.
Sağlığın nagomisini yakalamak için bedene ve zihne iyi bakmak şarttır ve bu karmaşık hayatın içinde hiçbir etken tek başına bizi desteklemeye yetmez. Yukarıda vurgulanan unsurları hayatımıza bir bütün olarak kabul edip, uygularsak yaş alırken genç kalabilmeyi başarabiliriz.
Parmaklarımızın ne kadar yaşlandığına takılmamak işin sırrı
Onları çalıştırmayı devam ettirirsen, kutlarsın yüzüncü yılını…
Not: Bu yazımda bir yaşam sanatı olan ikigai’nin ne olduğuna ve temel unsurlarına ana maddeler halinde yer verdim. Daha sonra yayımlanacak yazılarımda ikigainin temel unsurlara ait geniş bilgiler paylaşacağım.